“Devletlerin refahı, parayla değil, adaletle ölçülür.” – Konfüçyüs

Hukuksuz Tahkikat, Sakat İddianame: Adalet Nerede?

Hukuksuz Tahkikat, Sakat İddianame: Adalet Nerede?

Beştepe Jandarma Genel Komutanlığı davasında iddianamenin omurgasını oluşturan idari tahkikat raporu, davaya müdahil olan müştekiler tarafından mı hazırlandı? Davada yargılanan Jandarma Mühendis Albay Şükrü Demirtürk’ün anlatımları, yargılamanın tarafsızlığı konusunda kaygılar oluşturdu.

Bir davada hüküm verirken esas alınan delillerin objektif, tarafsız ve hukuki kurallara tam uyumlu şekilde elde edilmesi, adil yargılanmanın temel güvencesidir. Ancak mevcut süreçte, idari tahkikat raporunda tespit edilen ciddi usulsüzlükler ve eksiklikler, yargılama hakkının etkin bir şekilde korunamadığına dair ciddi kuşkular yaratmaktadır.

Mühendis Albay Şükrü Demirtürk’ün dikkat çektiği en önemli husus ise idari tahkikat raporunu hazırlayan heyetin yapısıydı. Albay Demirtürk tespitlerini mahkemede şu sözlerle dile getirdi:

“…İddianamenin esas çatısını idari tahkikat raporu oluşturmaktadır. Bir çok yerde idari tahkikat raporunda kopyala yapıştır ile alınmış cümleler ve paragraflar mevcuttur, sanıklar ile ilgili tüm delillerin objektif olarak yer alması beklenen iddianame, maalesef sadece idari tahkikat raporuna ve kamera görüntülerine dayanmaktadır. İdari tahkikat raporunu hazırlayanlara baktığımız zaman Ahmet Hacıoğlu, Aziz Yılmaz, Güven Şağban, Hikmet Uz ve Vural Erol’dan müteşekkil bir heyet olduğunu görüyoruz, Ahmet Hacıoğlu 15 Temmuz gecesi olayların içerisinde yer almış ve iddianamede yer alan ifadelere göre keskin nişancıları çevre binalara bizzat yerleştirmiş ve bina dışındaki birlikleri sevk ve idare etmiştir. Aziz Yılmaz ve Güven Şağban olayların içerisinde kalmıştır. Ayrıca Güven Şağban iddianamede müşteki olarak da yer almaktadır, Hikmet Uz ve Vural Erol idari tahkikat raporunun çoğunluğunu oluşturan müşteki ve tanık ifadelerinin sahibi Destek Kıtalar Komutanlığı’ndaki er ve rütbelilerin sıralı sicil amiridir. Bu nedenle yukarıda belirtilen kişilerin görevlendirilmesi sonucu hazırlanan idari tahkikat raporu temel hukuk ve tarafsızlık ilkelerine aykırıdır. İdari tahkikat heyeti, Ahmet Hacıoğlu imzası ile yetkisiz bir şekilde teşkil edilmiştir. İdari tahkikat heyetinin hazırladığı rapor ile ilgili çelişkiler ve hukuksuz süreç daha önce savunmasını veren bir çok sanık tarafından detaylı olarak belirtildiği için ben bu hususların detaylarına girmeyeceğim. Tarafsız olamayacağı açıkça belli olan söz konusu idari tahkikat heyeti raporunu ellerindeki tanık ve müşteki ifadelerini kayıt telsiz inceleme raporunu ve diğer tüm eklerini hukuken sakatlanmış olduğundan kabul etmediğimi, aleyhime delil olarak kullanılamayacağını belirtmek istiyorum…” [1]

Soruşturma ve idari tahkikat heyetlerinin tanzimi ile ilgili yasal mevzuata yönelik detaylı bir açıklama Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığı Darbe Davasında yargılanan Sadık Köroğlu’nun müdafii Avukat Ahmet Dinç tarafından mahkemedeki beyanı esnasında şu sözlerle ifade edilmiştir:

“Evrensel hukuk kuralları açıktır: Bir olayda taraflar, soruşturmacı olamaz ve herhangi bir rapor tanzim edemezler. Böyle bir rapor hazırlanmış olsa bile, soruşturmaya esas alınamaz. Türk Silahlı Kuvvetlerinde yayımlanan KKY 83/5 nolu Emniyet ve Kaza Önleme Yönergesi’nde, idari tahkikat heyetlerinin kurulması, çalışma usulleri ve nasıl teşkil edileceği net olarak açıklanmıştır. Kendini Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Jandarma, her zaman yurt, ulus ve cumhuriyete aşk ve sadakatle bağlı; tevazu, fedakârlık ve feragat örneği bir kanun ordusudur.” sözüyle tanımlayan jandarma teşkilatında, bir Allah’ın kulu çıkıp da “Ya bu raporu hazırlayan heyetin içinde müşteki olan, olaydan zarar gördüğünü iddia eden kişiler olamaz, olmamalı. Heyet, o kışlada görev yapmayanlardan oluşturulmalı. Kanunen doğru olan budur.” dememiştir. Bu rapor, 22 Ağustos 2016 tarihinde Jandarma Genel Komutan Vekili olan Korgeneral Ali Lapanta tarafından onaylanmış, adli makamlara da bu hâliyle gönderilmiş ve imza altına alınmıştır…” [2]

İdari tahkikat raporunu, olaylara doğrudan karışan ve tarafsızlığı şüpheli kişilerin hazırlaması, tarafsızlık ilkesine açıkça aykırıdır ve adil yargılanma hakkına ciddi zarar vermektedir. Ayrıca raporun “kopyala-yapıştır” yöntemiyle oluşturulması ve heyet üyelerinin çelişkili konumu, yargılamanın güvenilirliğini önemli ölçüde zedelemektedir. Hâlihazırda, delillerin hukuka uygun, tarafsız ve objektif şekilde toplanmaması, savunma hakkının etkinliğini zayıflatmakta ve adaletin gereği gibi tecelli etmesini engellemektedir.


Kaynaklar
[1] Jandarma Mühendis Albay Şükrü Demirtürk’ün Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki beyanları.
[2] Tuğgeneral Sadık Köroğlu müdafii Avukat Ahmet Dinç’in 18.07.2017 tarihinde Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği beyanı.

Yazarın Tüm Yazıları

SON YAZILAR