Otopsi raporu, balistik incelemeler ve görgü tanığı ifadeleri, Ümit Çoban’ın Jandarma Genel Komutanlığı A Nizamiye bölgesinden değil, Külliye istikametinden gelen atışla vurulduğunu ortaya koyuyor. Erdoğan Çiçek’in mahkemeye sunduğu analiz, darbe gecesi Jandarma personelini sivilleri hedef almakla suçlayan çevrelerin gerçek dışı anlatılarını çürütüyor.
Erdoğan Çiçek’in sunumunda verdiği bilgiler şöyle:
- Ümit Çoban’ın otopsi raporunda, vücudunda 9 mm çapında bir mermi çekirdeği tespit edilmiştir. Merminin giriş bölgesi ense olarak tanımlanmış; çekirdeğin vücuttan çıkmadığı belirtilerek “uzak mesafeli atış” olduğu vurgulanmıştır. Bu durum, yakın mesafeden yapılan bir atışı dışlamakta ve atışın nizamiye önü çatışma bölgesinden farklı bir noktadan gerçekleştiğini düşündürmektedir.
- Tanıklardan Dilek Kurşun’un ifadesine göre, Ümit Çoban yüzü Jandarma Genel Komutanlığı karargâhına dönük haldeyken, Alparslan Türkeş Bulvarı’ndan Külliye istikametine ayrılan yan yoldan gelen bir atışla vurulmuştur. Bu bölgede o sırada Yaman Ağırlar ve ekibi yer almaktaydı.
- Yaman Ağırlar’ın 29 Kasım 2017’de Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadede, “Saat 22:40’tan 16 Temmuz 2016 sabah 08:00’e kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Camii karşısındaki yol kenarında açık arazide personeli telsiz ve telefonla yönlendirdim. Sabaha kadar gelen kuvvetlerle birlikte Kobra, Atak helikopterleri, F-16 savaş uçakları ve askeri zırhlı personel taşıyıcılarına ateş ettik” dedi. Bu ifade, Ümit Çoban’ın vurulduğu yönle örtüşmekte ve atışın Yaman Ağırlar’ın komutasındaki ekipçe yapılmış olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir. [1]
Ümit Çoban’ın vücudundan çıkarılan mermi çekirdeği, Jandarma Genel Komutanlığı kışlasında bulunan ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nde balistik incelemesi yapılan 140 silahın namluları ile eşleşmemiştir. Ancak, olay gecesi bölgede bulunan tüm silahlar incelemeye gönderilmemiştir. İnceleme dışı bırakılan ekipler arasında İrfan Tüten’in JÖAK ekibi, Eraslan Er’in PÖH timi, Yaman Ağırlar ve yaklaşık 40 kişilik ekibi ile Külliye çevresindeki diğer PÖH unsurları yer almaktadır. Bu durum iddiaların aksine mermi çekirdeğinin hangi silaha ait olduğunun henüz belirlenememesine yol açsa da katillerin o gece yargısız infaz edilen Jandarma personeli arasında olmadığı resmi olarak kanıtlanmıştır.
Kaynak:
[1] Erdoğan Çiçek’in 11.06.2019 tarihli, “Delillere Karşı Savunma” başlıklı beyanı, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, Dosya No: 2017/30, SEG-BİS çözümleme tutanağından alınmıştır.