Tutuklanan bir insanın sadece mal varlığı değil, aynı zamanda en temel hakkı olan savunma yapma imkanı elinden alınabilir mi? Beştepe Jandarma Genel Komutanlığı Davasında yargılanmış olan Jandarma Yüzbaşı Yener EKİNCİ’nin aylarca savcılığa sunduğu dilekçeler, gözaltı anından tutukluluğun ilk beş ayına kadarki sistematik bir ihlaller zincirini bizlere göstermiş oldu.
Adil bir yargılanma, şüphelinin gözaltına alındığı andan itibaren başlar. Bu süreçte kişinin onurunun korunması, mülkiyet hakkına saygı gösterilmesi ve en önemlisi, kendisine yöneltilen suçlamalara karşı savunmasını hazırlayabilmesi için dava dosyasına erişiminin sağlanması gerekir. Ancak Beştepe Jandarma Genel Komutanlığı Darbe Davasında yargılanan Jandarma Yüzbaşı Yener EKİNCİ’nin durumu, haklarının nasıl ihlal edildiğini, yargılananların adeta “savunmasız” bırakıldığını gözler önüne seriyor.
İhlaller ve hukuksuzluklar zinciri, 16 Temmuz 2016’daki gözaltı anında başlıyor. Jandarma Yüzbaşı Yener EKİNCİ’nin 21 Kasım 2016’da savcılığa yazdığı dilekçeye göre içinde 1000 TL nakit para, cep telefonu, cüzdanı ve tüm kimlik kartları bulunan kişisel eşyalarına el konulmuştur. Yüzbaşı EKİNCİ dilekçesinde bu eşyaların “şahsı adına manevi değeri yüksek” olduğunu özellikle belirtmesine, defalarca talepte bulunmasına ve dilekçeyi yazdığında olayın üzerinden dört ay geçmiş olmasına rağmen, bu eşyaların hiçbirinin iade edilmediğini belirtmiştir. Bu durum, geçici bir tedbir olması gereken el koyma işlemini, fiili bir mülksüzleştirmeye ve el konulan eşyaların manevi değerleri üzerinden peşinen bir cezalandırmaya dönüştürmüştür.

[1]
Fiziksel, maddi ve manevi hak ihlalleri birçok hukuki hakkın engellenmesini takip etmiştir. 19 Aralık 2016 tarihli bir başka dilekçede, tutuklanmasının üzerinden beş ay geçmesine rağmen, savunmasını yapabilmesi için hayati önem taşıyan tek bir belgeye bile ulaşamadığını yazmıştır.. Aylarca kendisine verilmeyen belgeler arasında ifade tutanakları, yakalama ve gözaltı kararları, sağlık raporları, el koyma tutanakları ve şüpheli hakları formu gibi gizlilik belgesi olmayan resmi evraklar bulunmaktadır. Bir kişinin, neyle suçlandığını ve hakkında hangi delillerin toplandığını gösteren bu belgelere erişimi olmadan bir savunma hazırlaması fiilen neredeyse imkansızdır.

[2]
Dilekçelerde anlatılan olaylar silsilesi; Savunma Hakkının Kısıtlanması, Mülkiyet Hakkının İhlali ve Görevi Kötüye Kullanma gibi birbiriyle bağlantılı çok sayıda suç ve hak ihlali şüphesi doğurmaktadır.
Jandarma Yüzbaşı Yener EKİNCİ’nin el yazısı dilekçeleri, bir tutuklunun nasıl üç koldan kuşatıldığını acı bir şekilde ortaya koymaktadır: Hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış, el koyma yoluyla mülksüzleştirilmiş ve kendisine verilmeyen belgeler ile savunmasız bırakılmıştır. Bir yargılamada sanığın, daha en başından itibaren temel haklarından mahrum bırakılması, cezanın yargılanmaksızın peşinen verildiğini düşündürür.
Kaynaklar [1][2] Jandarma Yüzbaşı Yener EKİNCİ’nin el yazısı dilekçeleri.