15 Temmuz 2016 gecesi Jandarma Genel Komutanlığı önünde yaralanan M. Özer, duruşmada verdiği ifadelerle dikkatleri üzerine çekti. Avukat Ayten İzmirli, müştekinin beyanlarında belirgin çelişkiler olduğuna işaret ederek, bu durumun darbe gecesi ile ilgili önceden bilgilendirme ve yönlendirmelere dair önemli şüpheler oluşturduğunu savundu. Olayın zamanlamasındaki tutarsızlıklar, müştekinin darbe girişiminden çok önce sokaklara çıkması ve önceden bilgilendirilmiş gibi hareket etmesi, o geceye dair ortaya çıkarılması gereken sırların sadece birkaçıydı.
Zaman Çelişkileri ve Gerçeklerin İzinde
M. Özer, mahkemede verdiği ifadede saat 22:30 civarında evden çıktıklarını belirtmişken, kısa süre sonra “Polis Özel Harekât bombalandıktan sonra çıktık” diyerek kendi beyanıyla çelişti. Oysa bombalama saati kayıtlara göre 23:18’de gerçekleşti. Avukat İzmirli bu ciddi zaman farkına dikkat çekerek, olayın yaşandığı gece saat dilimindeki belirsizlikleri sorguladı. M. Özer, bombanın patlamasını gördüğünü iddia etse de zamanın akışına dair kesin bir açıklama yapmaktan kaçındı.
“…İlk bombalandıktan sonra. Bakın saat konusunda bana hiçbir şey sormayın, saatim yoktu, ama 22:30 civarında biz Polis Özel Harekât’ın bombalandığını gördük, mantarını gördük, ondan sonra hazırlanıp çıktık…” diyerek sorulardan kaçınmaya çalıştı.
Darbeyi “Anladık” Dedi, Ama Henüz Hiçbir Açıklama Yoktu
Avukat İzmirli, Cumhurbaşkanı’nın televizyona bağlandığı 00:24’ten önce sokağa çıkmasını sorgulayarak, “Henüz resmi bir açıklama yapılmamışken, darbeyi nasıl anladınız?” sorusuna, M. Özer “Bir ülkede Polis Özel Harekât’a bomba atıldığında bunun darbe olup olmadığını anlayamaz mısınız?” şeklinde cevap verdi.
Oysa 15 Temmuz’a uzanan süreçte Atatürk Havalimanı saldırısı, Merasim Sokak bombalaması, Dolmabahçe saldırısı ve Ankara Gar saldırısı gibi birçok terör eylemi gerçekleşmişti. Bu nedenle M. Özer’in darbenin farkına nasıl varabildiği, bir sır perdesi gibi ardında soru işaretleri bırakıyordu.
Bilgiye Erken Erişim: Yönlendirilmiş mi?
M. Özer, ifadesinde “FETÖ’nün darbe girişimi olduğunu anladım” diyerek, darbenin ne olduğunu bir şekilde erken fark ettiğini söyledi. Ancak Avukat İzmirli’nin “Biz anlayamadık, herkes her şeyi biliyordu da bir biz mi bilmiyorduk?” şeklindeki sorgusu daha derin bir anlam taşıyordu: Acaba M. Özer, iddia edilen darbe girişimi hakkında önceden mi bilgilendirilmişti? Bu şüphe, duruşmadaki diğer tanıkların ifadeleriyle daha da güçlendi.[1]
O Geceyi Anlatan Çelişkili Saatler
M. Özer ve eşi R. Özer, 15 Temmuz sonrası çeşitli etkinliklere katılarak o gece yaşadıklarını defalarca anlattılar. Ancak, anlatımlarında sıkça görülen çelişkiler, zaman ve mekân akışındaki hatalar, onların söylediklerinin güvenilirliğini sorgulatıyor. Müşteki, yaşadığı olayların detaylarını anlatırken, her yeni ifadesiyle akıllarda daha fazla soru işareti doğurdu. Kendisine ait bir zaman çizelgesi oluşturmaya çalışan Mine Özer’in, olayları aktarmakta zorluk çekmesi, bir şeyleri gizleme çabası gibi görünüyor.[2]
Müştekinin o akşam evinden çıktığı saatten itibaren başından geçenleri kendi anlatımları ışığında kronolojik sıraya koyalım. Beyanlarındaki zamanı netleştirmek için kamuoyunda doğru olduğu kabul gören Cumhurbaşkanlığı Külliyesi civarında vurulduğu saati başlangıç noktası alalım. Bu saatten itibaren zamanı geriye doğru işlettiğimizde aslında olaydan daha önce haberdar olduğu gerçeği ortaya çıkıyor:
| Tarih & Saat | Olay | Not / İlişki |
| 16 Temmuz 00:44 | Helikopter Külliye’ye doğru ateş açıyor. | Referans noktası. |
| 16 Temmuz 00:30 | AKP Genel Merkezi’nden çıkan kalabalık Külliye’ye yöneliyor. | Müşteki, Erdoğan’ın 00:28’deki çağrısını arabada duyduğunu söylüyor. |
| 15 Temmuz 23:40 | Kalabalık, AKP Mv. Şamil Tayyar’ın yönlendirmesiyle Külliye’ye doğru hareket ediyor. | Erdoğan’ın çağrısından yaklaşık 50 dk önce. |
| 15 Temmuz 22:40 | Müşteki ve beraberindeki vatandaş grubu AKP Genel Merkezi’ne ulaşıyor. | Özel Harekât’ın bombalanmasından 30 dk önce. |
| 15 Temmuz 22:00 | Müşteki ve eşi, darbe olduğunu düşündükleri için evden çıkıyor. | Erdoğan’ın çağrısından yaklaşık 2,5 saat önce. |
15 Temmuz 18:30 | AKP Mv. Şamil Tayyar, Başbakanlığa giderken askeri araçlar gördüğünü belirterek AKP Merkezine yöneliyor. [3] | Ortada herhangi bir askeri hareketlilik yok |
Siyasi Bağlar ve Büyüyen Şüpheler
M. Özer’in, eşiyle birlikte katıldıkları programlarda yıllarca “FETÖ” ile mücadele ettiklerini ve bu süreçte yaşadıklarını anlattıkları biliniyor. Özer ailesinin 15 Temmuz gecesi yaşadıklarına dair aktarımlar, çoğu zaman Erdoğan ve AKP’nin darbe girişimiyle ilgili kurduğu resmi anlatıyla örtüşüyor.
Evet, 15 Temmuz gecesi yaşanacakları bilen bazı kişiler vardı. Bu kişiler, o gece yaşanacaklardan habersiz olanlardan daha önceden bilgi sahibiydi. Bu durum, Erdoğan’a sadık bazı kesimlerin darbe girişimini hazırlıklı bir şekilde karşılamış olabileceği yönünde endişeleri artırıyor.
Ancak şu soru da ortada: Darbeyi önceden biliyorlarsa, neden bu kadar riskli bir geceyi sokaklarda geçirdiler?
Birçok insanın başlarına geleceklerden habersiz şekilde sokaklara çıkması, onların bu girişimin sadece bir simülasyon olduğunu, askerlerin silahlarına sarılmayacaklarını düşündüklerinden mi kaynaklanıyordu? Yoksa bu kişiler, olayları provoke eden ancak kendilerine zarar gelmeyecek bir güvenceye sahip olanlar mıydı?
M. Özer, tıpkı diğer bazı vatandaşlar gibi, o gece kahramanlık göstermek ve siyasi sadakatini ispatlamak amacında mıydı? Bu soruların kesin cevabı verilemese de 15 Temmuz gecesi bazı provokatörlerin daha fazla kan dökülmesi için karanlık planlar yaptığı aşikar. Çünkü olacakları önceden bilen birçok siyasetçi ve asker karanlıkta kaybolmayı güvenli bulurken, olan bitenden habersiz vatandaşlar göz göre göre kurulan bu tuzağa alet edildiler.
Kaynaklar:
[1] Müşteki M. Özer’in 2017–2019 tarihli ifade tutanakları, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, SEG-BİS kayıt çözümlemeleri ve duruşma zabıtlarından derlenmiştir.
