15 Temmuz gecesinin en gizemli olaylarından biri, henüz ortada hiçbir olağanüstü gelişme yokken, Jandarma Genel Komutanlığı yakınlarında düzenlendiği iddia edilen bir toplantı. Dönemin TEM Daire Başkanı Turgut Aslan’ın kendi ifadesiyle “FETÖ’cü askerlerin gözaltına alınmasıyla ilgili” yapılan bu gizli toplantı, Jandarma Pilot Kurmay Albay Erkan Öktem’in mahkeme huzurundaki tespitiyle, 15 Temmuz’un resmi anlatısındaki en büyük tezatlıklardan birini işaret ediyor. Albay Erkan Öktem, MİT Müsteşarı’nın dahi henüz Genelkurmay Başkanı’nın yanında olduğu, sıkıyönetim direktifinin mesaj olarak çekilmediği, yani darbe teşebbüsüne yönelik sahada hiçbir fiili hareketin başlamadığı bir saatte, Emniyet’in üst düzey yetkililerinin hangi adli makamın talimatıyla ve hangi delillere dayanarak bir “gözaltı planı” yaptığını sorguluyor. Henüz akşamın ilk saatlerinde – yani ortada hiçbir fiilî darbe faaliyeti yokken – yapılan bu toplantı, “darbeci” listelerinin önceden hazırlandığını ve olayın bir kumpas niteliği taşıdığını açıkça göstermektedir.
Albay Öktem’in Ankara 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki Beyanında: “….Turgut Arslan’ın olduğu iddia edilen dilekçenin birinci sayfasında ‘Darbe girişiminin başladığı gün Jandarma Genel Komutanlığı yakınlarında emniyetin üst düzey yetkilileriyle gizli olarak yapılan ve FETÖ mensubu askerlerin gözaltına alınma planlarını yaptığımız bir toplantıdaydım’ diyor. Sayın başkanım aynı yerde bulunan Ankara İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaarslan Türkiye Büyük Millet Meclisi darbeyi araştırma komisyonuna verdiği ifadede bu durumdan hiç bahsetmiyor. 15 Temmuz 2016’da meydana gelen olayla ilgili görülen mahkemelerde böyle bir gözaltı listesi olduğuna ilişkin bir delil de dava dosyalarına girmiş değil. Ben duymadım başkanım eğer duyan varsa da söyleyebilir. MİT müsteşarının bile saat 18:10-22:20 saatleri arasında Genelkurmay Başkanının yanında olduğu ve sözde sıkıyönetim direktifinin 22:15’de mesaj olarak çekildiği göz önüne alındığında darbeye teşebbüse yönelik hiçbir faaliyetin olmadığı bir zamanda yapılan bu toplantının aydınlatılması davanın selameti açısından önemlidir. Bu dilekçeyle ilgili sayın başkanım toplantının kimlerin talimatıyla ve hangi adli makamların soruşturmasına istinaden yapıldığının, askerlerin gözaltına alınması için hangi mahkemenin ya da cumhuriyet savcısının talimatının olduğunun, toplantıya kimlerin katıldığının, toplantıda adli ve askeri yetkili olarak kimlerin olduğunun ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kimlerle koordine edildiğinin araştırılmasını talep ediyorum. Emniyetin üst düzey yetkilileriyle gizli olarak yapılan bu toplantıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nden, 15 Temmuz 2016 günü Emniyet üst düzey yetkilileri ve TEM Daire Başkanlığı yetkililerinin gizli bir toplantı icra edip etmedikleri; edilmişse toplantıyla ilgili kayıtların ve toplantı içeriğinin ilgili olduğu soruşturma numarasının istenmesine, toplantının yapıldığı söylenen Beştepe’deki yerin kamera görüntülerinin, olay yerindeki baz dökümlerinin ve Turgut Arslan’ın şahsi ve makam cep telefonunun baz dökümlerinin mahkemeye celbini ve tarafıma verilmesini talep ediyorum. Yine aynı konuyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından, bu toplantıda yetkili bir savcılık bulunup bulunmadığının, konuyla ilgili savcılık soruşturmasının bulunup bulunmadığının sorulmasını; soruşturma yapılmış ise akıbetinin öğrenilmesini ve soruşturma dosyasının dava dosyasına kazandırılmasını, 15 Temmuz 2016 günü yaşananların aydınlatılması için Millî Savunma Bakanlığından yine bu konuyla ilgili, malumunuz 15 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla TSK personelini gözaltına alma konusunda Emniyet personelinin hiçbir görev ve yetkisi olmadığı göz önüne alınırsa, gözaltı işlemleri için Merkez Komutanlığına bilgi verilip verilmediğinin veya Millî Savunma Bakanlığından kimlerle koordine edildiğinin araştırılmasını talep ediyorum.”[1]
Sonuç ve Degerlendirme
Albay Erkan Öktem’in bu talebi, 15 Temmuz’u yalnızca bir “darbe girişimi” olarak değil, aynı zamanda bir “karşı-operasyon” olarak da okumak gerektiğini ortaya koyuyor. Eğer Turgut Aslan’ın bahsettiği gibi, darbe fiilen başlamadan saatler önce Emniyet’in üst düzey kadrosu bir araya gelip “FETÖ’cü askerlerin gözaltına alınmasını” planlıyorsa, bu durum birçok soru işaretini beraberinde getirir.
Jandarma Pilot Kurmay Albay Erkan Öktem’in ifadeleri, bu toplantının amacının darbeyi önlemekten çok, belirli bir listenin tasfiyesi için bir fırsat yaratmak olabileceği iddiasını güçlendirmektedir. Jandarma Genel Komutanlığı yakınlarındaki bu gizemli toplantı, 15 Temmuz gecesinin başlamadan önce yazılmış bir senaryosu olduğunu ve o gece sahneye konan oyunun, kamuoyuna anlatılandan çok daha karmaşık olduğunu düşündüren en önemli kanıtlardan biridir.
Kaynaklar:
[1] Albay Erkan Öktem’in Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma beyanları
